Balık Yağı Yüze Nasıl Sürülür? Kayseri’de Bir Gencin Hikayesi
O Güne Dair İlk Hatıra
Bazen, kaybolan bir şeyin geriye dönüşü, en sıradan anlarda gelir. O gün, sabahın ilk ışıkları Kayseri’nin karlı sokaklarını yavaşça aydınlatırken, mutfakta oturuyordum. Dışarıda bir soğuk var, ama içimde sıcak bir his. Ne olduğunu anlayamıyorum, ama bir şeyler değişiyor gibi. Her günkü rutinimi bozmadan, kahvemi hazırladım, gazetemi okudum, ama bir eksiklik vardı. Aniden, sabahı hayal kırıklığına dönüştüren bir şey var. Yüzüm, gözlerim… Tüm bu küçük kaybolan şeyler bir anda yerli yerine oturuyor. Biraz düşününce, belki de yeni bir şeyler denemeliyim.
Bir arkadaşım, balık yağıyla ilgili bir şeyler söylemişti. “Yüze çok iyi gelir” demişti. Başta biraz garipsesem de, o sabah içimde bir merak uyanmıştı. Neden olmasın? Yüzümdeki kuru ve solgun cilt, soğuk havanın etkisiyle iyice belirginleşmişti. Bir değişim, belki de bir umut gerekirdi.
Balık Yağı ile Tanışma
Evde, bu konuda çok fazla bilgi sahibi olmadığım için, balık yağı nasıl kullanılır, diye araştırmaya başladım. İnternette birkaç yazı okudum ve bazı videoları izledim. Balık yağı, cildin nem dengesini sağlamak, kırışıklıkları azaltmak ve hatta akneleri tedavi etmek gibi birçok fayda vaat ediyordu. Birkaç dakika boyunca bu fikirlerle baş başa kaldım. Balık yağı yüze nasıl sürülür ki? Bunu yapmaya cesaret edebilir miyim? Fakat içimde bir umut ışığı yanmaya başladı. Eğer bu gerçekten işe yararsa, belki de içimdeki kaybolan, unutulmuş şeyleri bulabilirim.
O anda, bir şey fark ettim: Cildime, içime dokunmak, yeniden kendimi hissetmek, bu kadar basit bir şeyle bile değişebilirdi. Dışarıda hala kar yağıyor, ama ben o an için sanki Kayseri’nin soğuk kışında değil, bir baharda gibiydim. Ruhumda bir sıcaklık, bir rahatlık vardı.
Balık Yağını Yüze Uygulama Anı
İlk adımı atmaya karar verdiğimde, balık yağı şişesini elime aldım. Gerçekten de garip bir hissiyat vardı. Her şey bir anda çok somut hale gelmişti. O an, burnuma gelen ağır kokusuyla biraz tereddüt ettim. Ama cesaretimi topladım ve birkaç damla aldım. Yavaşça, baş parmağım ve işaret parmağım arasında, yağlı sıvıyı hissettim. Bir süre bekledim. Gözlerim sabahın ilk ışığına daldı, Kayseri’nin bembeyaz sokakları gibi kalbimdeki her şeyin saf olduğuna dair bir his vardı.
Yavaşça balık yağını alnıma, yanaklarıma, çene çizgime ve göz altlarıma sürdüm. Duygularım birbirine karıştı. Bir yandan balık yağının cildimde nasıl yayıldığını, soğuk ve sıcak arasında gidip gelen hissiyatımı fark ederken, diğer yandan içimde uzun zamandır kaybolan bir huzur oluştu. Sanki bu basit hareket, yıllardır aradığım bir şeyi bulmuş gibiydim. Kim bilir, belki de bir şeylerin değişmeye başlaması gerekiyordu.
Cildim sanki yıllardır ihtiyacı olan nemi alıyordu. Birbirine karışan kokular ve balık yağının sarmalayan hissi, her şeyin güzel olabileceğine dair bir umut bırakıyordu. Yüzümdeki o kuru, solgun cilt, adım adım kayboluyordu. Bunu sadece fiziksel olarak değil, içimde de hissediyordum.
Duyguların Derinliklerine Yolculuk
Biraz daha ilerledim, belki de sabahın o saatlerinde insanın duyguları daha keskin oluyor. Birkaç dakika geçtikten sonra, balık yağı cildim tarafından iyice emildi. Gerçekten de bir fark vardı. Yüzümdeki nem oranı artmıştı. Ama içimde başka bir şey vardı: Bir huzur. O an, soğuk Kayseri sabahına rağmen, cildimde ve ruhumda bir sıcaklık oluşmuştu. Gözlerimde beliren ışıltı, her şeyin güzel olacağına dair bir işaretti.
Zaman geçtikçe, balık yağının cildime etkisi sadece fiziksel değil, duygusal olarak da bana bir şeyler katıyordu. Yüzümdeki o değişim, içimdeki huzuru bulmamı sağladı. Belki de yıllardır kaybettiğimi düşündüğüm şey, sadece bir farkındalık, bir dokunuşmuş. Birçok küçük şeyin, en beklenmedik anlarda, en sıradan hareketlerle değişebileceğini anlamıştım. Bunu öğrendiğim o an, balık yağının cildime yayılmasından çok daha derin bir anlam taşıyordu.
Sonuç: Balık Yağı ve Umut
O günden sonra, balık yağı rutinime dahil oldu. Sadece bir cilt bakım ürünü değil, aynı zamanda bir içsel yolculuğun parçasıydı. Yüzüme sürdükçe, her seferinde yeniden keşfettiğim bir şey vardı: Umarım bir şeyler değişir. Belki de her şey, içsel huzurumuzla başlar. Kayseri’nin karlar altındaki soğuk sokaklarından, içimdeki sıcaklığa doğru bir yolculuk başlamıştı.